Cevap 17) 15/2/2008 tarih 26788 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 16 maddesinde “Muayenehane hariç sağlık kuruluşunda genel çalışma saatleri içerisinde bu maddede tanımlanan görevleri yapmak üzere kuruluşun kadrosunda görev yapan bir tabip/uzman mesul müdür bulunur. Mesul müdür, adına çalışma belgesi düzenlenmesi kaydıyla, isterse sağlık kuruluşunda mesleğini icra eder.” hükmüne göre, özel sağlık kuruluşlarında mesul müdürün kuruluşun kadrosunda görev yapan hekimlerden bulunması istenmektedir.
Mezkûr Yönetmeliğin 35 inci Maddesinde “(1) Özel kanunlarına göre bu Yönetmelik kapsamındaki sağlık kuruluşlarını açmaya yetkili kamu kurumlarınca açılacak tıp merkezleri, ilgili mevzuattan kaynaklanan muafiyetleri saklı kalmak kaydıyla bu Yönetmelikte öngörülen planlamaya, sağlık insan gücü kriterlerine, bina, fizik yapı, tesis ile tıbbi donanım ve hizmet standartlarına uyar. (2) Birinci fıkrada belirtilen tıp merkezleri, bu Yönetmeliğe uygunluk bakımından Müdürlükçe incelenir. Ancak, bunlar için ön izin, ruhsatname, mesul müdürlük belgesi ve sağlık çalışanlarına çalışma belgesi düzenlenmez.” hükmü gereği, belediyenin norm kadrosunda, tıp merkezinde görev yapacak hekim ve diğer sağlık personeli olması durumunda tıp merkezi açıp işletebileceği, bunun dışında sözleşmeyle hekim istihdamı sureti ile tıp merkezi açamayacağı ve faaliyet gösteremeyeceğinden; belediyeye ait sağlık kuruluşlarına Bakanlığımızca/Müdürlükçe
çalışma uygunluk belgesi düzenlenmekte ise de, mesul müdürlük belgesi düzenlenmemektedir.
Diğer taraftan, özel sağlık kuruluşları mesul müdürlüğü görevi de mesleğin özel sağlık kuruluşlarında icrası kapsamında olduğundan, hizmet alımı kapsamında çalışanlarında, mesleklerini özel sağlık kuruluşlarında icra edebilmelerinin mümkün olduğu değerlendirildiğine göre, ilgili mevzuatında mes’ul müdürlük görevinin yürütülmesine mani bir durumun bulunup bulunmadığına bakılması gerekir. Ayrıca 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu’nun 9 uncu maddesinde “Hususi hastanenin mes'ul bir müdürü bulunur. Bu müdürün Türkiye'de sanatını yapmağa izinli Türk hekim olması ve ikisi hastanelerde olmak üzere en aşağı beş yıl Türkiye'de hekimlik etmiş veyahut Devlet meslek memurluklarında çalışmış bulunması, herhangi bir suçtan dolayı ağır hapse veya şeref ve haysiyeti bozan suçlar yüzünden hapse mahkum olmaması lazımdır.” hükmü ve bu icra esnasında mesul müdürlük gibi görevlerde bulunmalarını yasaklayan bir düzenleme bulunmadığı düşünülmektedir. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.